- hamlet
kötü işler gömülse de yerin dibine
çıkar bir gün insanların gözü önüne.
- polonius
şu öğütlerimi de yaz kafana:
düşüncelerinin ağzı dili olmayacak;
aşırı hiçbir düşüncenin ardına düşmek yok;
teklifsiz ol, bayağı olma;
dostların arasında denenmiş olanları
çelik halkalarla bağla yüreğine.
ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da
el üstünde tutup elini kirletme.
kavga etmekten sakın, ama ettin mi de
öylesine et ki korksunlar senden.
herkese kulağını ver, sesini verme.
herkese akıl danış, kendi aklını sakla.
kesenin elverdiği kadar iyi giyin.
zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin.
çünkü kıyafet insanın mihengidir çok kez:
..
her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol
o zaman, gece gündüze varır gibi,
sen de aldatmaz olursun kimseyi.
güle güle. dualarım öğütlerim seninle olsun.
..
yürek ne yeminler ettirir dile, bilirim.
bu alevler, kızım, çok parlar az ısıtır;
daha tutuşurken sönüverir:
- hamlet
bir damla kötülük en soylu varlığı
lekeler ve yıkar bile bazen.
..
"göklerin kızı, ruhumun tapınağı
güzelliklerin en güzeli ophelia
olmadı, bayağı kaçtı bu söz,
güzelliklerin en güzeli, olmayacak söz."
"inanma istersen yıldızların yandığına,
güneşin döndüğüne inanma,
doğrunun ta kendisini yalan bil,
ama seni sevdiğime inan ophelia.
canım ophelia, beceriksizim şiir yazmakta,
içimdekini kalıba dökme sanatım yok,
ama çok, her şeyden çok seviyorum seni,
inan bana ve tanrıya emanet ol.
canı teninde kaldıkça sevginle yaşayacak:
hamlet."
- birinci oyuncu
"yıkıl, yıkılası felek! ey tanrılar, birleşin,
alın elinden gücünü, kırın çarkını, tekerini!
atın dingilini yüce gök katlarından
cehennem zebanilerinin çukuruna!"
..
tanrılar bile görselerdi onu,
duysalardı acı çığlıklarını,
ölümlülere biraz olsun acıma varsa içlerinde,
sarsılıp tanrısal yürekleri,
yaşarırdı göklerin ateşten gözleri."
hamlet
oyuncalar , çağımızın özeti, kısacık tarihidir onlar.
polonius
sık sık işlediğimiz bir günah bu,
örnekleri tümen tümen,
melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
şeytanı bile kafese koyabilir insan.
- hamlet
var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
düşüncemizin katlanması mı güzel,
zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
yoksa diretip bela denizlerine karşı
!!
dur, yeter! demesi mi?
ölmek, uyumak sadece! düşünün ki uyumakla yalnız
bitebilir bütün acıları yüreğin,
çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
çünkü o ölüm uykularında,
sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
!!
kim dayanabilir zamanın kırbacına?
zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
sevgisinin kepaze edilmesine,
kanunların bu kadar yavaş
yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
kötülere kul olmasına iyi insanın
bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
kim ister bütün bunlara katlanmak
ağır bir hayatın altında inleyip terlemek.
ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
ürkütmese yüreğini?
bilmediğimiz belaları atılmaktansa
çektiklerine razı etmese insanı?
bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
yürekten gelenin doğal rengini.
ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
yollarını değiştirip bu yüzden.
bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
- ophelia
ne demek bu efendimiz?
- hamlet
şu demek ki, doğru sözlü güzel yüzlüyseniz, doğruluğunuzun güzelliğinizle hiçbir alışverişi olmamalı.
- ophelia
güzelliğin doğruluktan daha iyi arkadaşı olabilir mi?
- hamlet
olur ya! çünkü doğruluğun gücü güzelliği kendine benzetinceye kadar, güzelliğin gücü doğruluğu bir kahpeye çevirebilir. olmayacak bir şeydi bu eskiden, ama şimdiki zamanda oluyor, görüyoruz. sizi gerçekten sevmişim bir ara.
- hamlet
gerçeği büyütmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz, ama bu bilenleri üzer: oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün bir kalabalıktan daha önemli olmalı sizin için.
- hamlet
bak bana! şu seven yüreğim benim,
dilediğini kendi seçmeye başlar başlamaz,
insanları birbirinden ayırt etmesini bilir bilmez
çözülmez bağlarla bağlandı sana.
- batista
kadınlar ne kadar severse o kadar korkar.
sevgileri de kuşkuları da varsa aşırı var.
- hamlet
ya, gördünüz mü! düşünün ne kadar küçük görüyorsunuz beni. çalmaya kalkıyorsunuz beni. perdelerimi bilirmiş gibi davranıyorsunuz. sırlarımı üfürmek istiyorsunuz yüreğimden; en yüksek, en alçak sesleri çıkarmak istiyorsunuz benden. oysa şu çalgıyı, içi güzelim seslerle dolu, şu ufacık çalgıyı, bilmem, beceremem diyorsunuz söyletmesini. allahtan korkun, bu düdükten daha mı kolay beni öttürmek? dilediğiniz çalgıya benzetin beni, kırın koparın tellerimi perdelerimi, bir tek ses çıkaramazsınız benden.
..
alışkanlık bir canavardır gerçi,
bütün duyguları yiyip bitirir;
..
öyleyken, hayvanca bir unutkanlıktan mı,
yoksa korkakça bir dürüstlükten mi nedir,
fazla ölçüp biçiyorum yapacağım işleri.
kılı kırk yaran bu duraklamanın,
dörtte biri akıl, dörtte üçü korku.
..
büyük sebepler olmadıkça kımıldanmamak
gerçek büyüklük sayılmaz, işe şeref karıştı mı,
hiç uğruna kavga çıkarmaktadır büyüklük daha çok.
- kraliçe
öyle bozuk ki içim, günahın özü gibi öyle bozuk ki.
her küçük olay bir büyük felaketin
öncüsü gibi geliyor bana.
öyle sersemce kuşkulu oluyor ki suçlu insan
kendi kuyusunu kazıyor korkusuyla.
- hamlet
iyi biliyorum diyemem, çünkü onunla değer yarışına girmiş olurum. başkasını iyi bilen kendini de iyi biliyor demektir.
- hamlet
sakın ha! kötü fallar umurumda değil benim. serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz. bütün mesele hazır olmakta. madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar. ne olacaksa olsun!
20 eylül 18
ankara